21 Eylül 2015 Pazartesi

Yorum: Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları | Ransom Riggs

"Gizemli bir ada. Terk edilmiş bir yetimhane. Fazlasıyla tuhaf fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon."

Kitap:Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Yazar:Ransom Riggs
Yayınevi:İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı:399
Tür:Korku-Gerilim
Tüm bunlar kurgu ile fotoğrafçılığı nefes kesici bir şekilde bir araya getiren ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları romanında keşfedilmeyi bekliyor.
Yaşadığı korkunç aile trajedisi yüzünden Galler kıyılarındaki, dünyadan uzakta kalmış bir adaya yolculuk eden on altı yaşındaki Jacob, burada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocuklar Yetimhanesi'nin yıkıntılarını keşfetmekle kalmayıp, Bayan Peregrine'in çocuklarının sadece tuhaf olmaktan çok daha fazlası olduğunun farkına varır.
New York Times bestseller listesinden 108 haftadır inmeyen, aklınızdan çıkmayacak eski fotoğraflar eşliğinde okuyacağınız Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, gölgelerde geçen bir macera arayan her yaştan okuyucuyu içine çekecek eşsiz bir roman.
"Gergin, duygusal ve tuhaf mı tuhaf bir ilk roman. Fotoğraflar ve metin birbirini tamamlayarak unutulmaz bir hikâye yaratıyor." -John Green, 
-Yorum- 
Merhaba! Yine uzun mu uzunnnn bir aradan sonra bloga bir kitap yorumu yazmaya çalışacağım. Yorum yazmak için çok üşendiğim bu zamanlarda karşıma çıkan bu kitap ile artık buna bir son vermeliyim ve bu kitabın yorumunu yazmalıyım diye düşündüm. Çünkü inanıyorum ki bu yorum bundan önce yazmam gereken diğer iki kitabın ve bundan sonra okuıyacaklarımın yorumunu yazmamda bana yardımcı olacak. Yani düşünün bahsedeceğim kitap öylesine bir şevk getirdi bana yorum yazmam konusunda :D

Her neyse, bahsedeceğim kitaba geçeyim. Bu aralar favori yayınevim olma yolunda çok hızlı ilerleyen bir yayınevinden çıkan bir kitabın yorumunu yazacağım. Yani İthaki Yayınları'ndan çıkan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları kitabının. İthaki Yayınları benim son zamanlarda çıkardıkları kitaplar ile bu aralar severek takip ettiğim bir yayınevi oldu. İlk önce Marslı ile daha sonra Trendeki Kız ile şimdi de Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları ile gerçekten kaliteli basımları ve kaliteli hikayeleri olan kitaplar okumama olanak sağladı. 


Zaten Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları kitabı da diğerleri gibi harika bir basım kalitesi ile çıktı ama bence diğerlerinden çok daha kaliteli. Yani kitabın sağlam kapağı, iç baskısı falan benim çok hoşuma gitti ve kitaplığımdaki en kitap gibi kitap oldu kendisi diyebilirim :D 

Ben bu kitaba başlamadan önce kapağının da büyük etkisi ile korku ağırlıklı bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Ama okuyunca çok ta korku temalı olmadığını daha çok gizem-macera türünde olduğunu farkettim. Eğer siz de bu şekilde okumaya başlarsanız daha çok zevk alabileceğinizi düşünüyorum kitaptan. Şimdi biraz konudan bahsedeyim, kitabın ana karakteri olan Jacob küçüklüğünden beri büyükbabası Portman'ın anlattığı tuhaf hikayelerle büyümüş birisi. Gizemli bir adadaki terk edilmiş bir yetimhanede yaşayan ve tuhaf yetenekleri olan çocukların hikayeleri ile. Görünmez Çocuk Millard, Uçabilen Kız Olive ya da ellerinden alevler çıkaran kız Emma gibi tuhaf yetenekleri olan çocukların olduğu bu tuhaf hikayeler her ne kadar Jacob'a küçükken ilgi çekici ve gerçekmiş gibi gelse de zaman ilerledikçe Jacob bu hikayelere olan ilgilisini ve inancını kaybediyor. Büyükbabasının ona gösterdiği fotoğraf albümünde yer alan resimlerdeki bu çocukların uydurmaca birer hikaye olduğunu düşünmeye başlıyor.




İşte tam da böyle düşündüğü bir anda hayatında gerçektenden korkunç ve trajik bir olay yaşanıyor ve bundan sonra Büyükbabası Portman'ın anlattığı bu hikayelerin acaba bir gerçeklik payı olabilir mi diye düşünmeye başlıyor ve hikayelerde anlatılan o gizemli adadaki tuhaf yetimhaneye gitmeye karar veriyor. Böylece tüm bu hikayelerin gerçek olup olmadığını ya da kendisinin delirmeye başlayıp başlamadığını anlayabileceğini düşünüyor.

Kitabın konusunu spoiler vermeden ve keyfinizi kaçırmadan bu kadar anlatabilirim sanırım. Şimdi de biraz benim düşüncelerimden bahsedeyim; okuduğum bu kitap gerçekten yaratıcı ve kendine özgün bir konuya sahipti kesinlikle. Yani kitabın ilk sayfalarından hikayeye giriş yaparken yer yer heyecanlandığım ve bu çok güzel bir okuma süreci olacak dediğim bir an olmuştu diyebilirim. Neticesinde öyle de oldu zaten. Gerek kitabın içinde yer alan ve oldukça büyük bir öneme sahip fotoğraflar gerek de hikayede yer alan karakterler kitabı gerçekten sevmemde etkili oldular.

Karakterler demişken ben çok sevdim buradaki bu tuhaf yetenekli çocukları. Gerçekten akılda kalıcı ve eğlenceli karakterleri vardı. Benim en sevdiklerim ise Millard, Olive ve Enoch oldu. Yetenekleri de kendileri kadar tuhaftı diyebilirim :D Bir de -bu birazcık spoiler olabilir o yüzden isterseniz bir sonraki paragrafa geçebilirsiniz- Jacob ve Emma'nın aralarındaki ilişki çok hoşuma gitti, o aşık olma duygusunu hissettim gerçekten onların olduğu kısımları okurken.
Kitabın sonu ise çok azıcık minnacık bir yerde bana biraz aceleye getirilmiş gibi gelse de ikinci kitabı gerçekten bir an önce okumak istememi sağlayan bir yerde bitti ki zaten geçen gün öğrendiğim kadarıyla devam kitabı olan Hollow City de çevirideymiş. Umarım o da bir an önce çıkar ve hemen okuma fırsatı buluruz. Çeviri demişken kitabın çevirmeni olan Aslı Dağlı'ya da teşekkür etmek gerek, ben kitabın hiçbir yerinde yazım hatası görmedim diyebilirim ve çok ta akıcıydı kitap. O yüzden kitabın bir artısı da o oldu. Teşekkürler Aslı Dağlı!

Evet, benim demek istediklerim bu kadar. Sizin kitap hakkında merak ettiğiniz şeyler varsa ya da okuyup konuşmak istediğiniz yerler varsa yorum olarak bana yazabilirsiniz. Konuşmaktan keyif alırım. Şimdilik benden bu kadar başka bir kitap yorumunda görüşene kadar kendinize iyi bakın! ;)

Bu arada kitabın 2016 yılında Tim Burton tarafından yönetilecek bir de filmi çıkacak onun için de ayrıca sabırsızlanıyorum!!! :D

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Subscribe to our Newsletter

Contact our Support

Email us: Support@templateism.com

Our Team Memebers